Dr. Nilüfer KALBUR
Hipnoterapiler
1214Okunma
İklimlerİKLİMLER
Yaz mevsiminin bunaltısında tıkanmış bir birliktelik. Gergin sessizlikler. Birlikte geçirilen ıssız saatler. Birinden ötekine sonra hayata akan negatif enerjinin etkisiyle içi boşalmış bir yığın şeklinde kalakalmak. Git diyememek veya gidememek. Kalmanın acısı ile değersizleşen , kendine yabancılaşan benlikler. Bir ilişki içinde mış gibi ilişki yaşamak.
Kadın gitmiş zaten orada değil. Bulmak umuduyla sabırla beklediği sevgi kırıntıları bile kalmamış. Adam belki de hiç orada olmamış. Kadın var oluşunun farkına varabilmek, ilk baharı tekrar yaşayabilmek için orada hala bekliyorken her geçen gün gerçekten fark edilmez oluyor. Boğuluyor soluk alamıyor ama gidemiyor da. Belki bir şeyler değişir umuduyla beklerken adam git artık diyor. Yalnızlık sana da bana da iyi gelecek. Ve kadın gidiyor bavuluna hayallerini de koyarak gidiyor. Adam rahatlıyor kendisini boğan annesini göndermişçesine özgür hissediyor. Ama bir o kadar da yalnız ve korumasız. Sonbaharın hüznünde bir ayrılık yaşanıyor. Kadının umutları sararmış yapraklar gibi dökülürken adam gücünü kazanma telaşında gideceği yeri çok iyi biliyor. Bir rakibe rağmen bir kadına diz çöktürmek zorunda. Babayla rekabet halindeki erkek çocuğunun zaferine ihtiyacı var. Daha önce de yaptığı gibi bir arkadaşının sevgilisiyle kıran kırana sex yaşayıp rahatlıyor. Bu kadına, kadının kadın kimliğini aşağılayarak sahip olurken eski gücünü geri kazanıyor. Ama içinde bir yerlerde bir boşluk hep orada öylece duruyor. Mevsimler geçiyor. Ruhunun kışını yaşıyor. Yücelttiği tek başınalığı karşısına bir düşman edasıyla dikildiğinde giden sevgilisinin özlemi içinde büyüdükçe büyüyor. Ona gidecek, değiştim sensin önemli olan her şeyden vaz geçerim benimle kal diyecek. Kadın hiçbir şeyi değişmeyeceğini biliyor aslında uzak kalmalı benliğinin bu depremde hasar gören kısımlarını onarmalı gayet net biliyor. Kendisine yalvaran adamın zor durumda kalışını izlemek ve reddetmek yaralanan gururuna iyi geliyor ve her ruhsal kaos anında yaptığı gibi anlamsızca gülüyor gülüyor. İşte burada kalması gerektiğini bilmesine rağmen adama geri dönmeye karar veriyor. Adamın nahif hallerini aşk sanıyor. Büyük bir yanılgı içinde olduğunu adamın yanında geçirdiği gecenin sabahında anlıyor. Yapacak işlerin vardır gecikme sen git diyor adam. Aküsü çabuk boşalan ruhunu bir kez daha doldurup yoluna devam edebilecek güçte hissediyor. Kadının duyguları olabileceğinin hala farkında olmadan. Belki gerekirse defalarca değişik iklimlerde değişik şekillerde yine özür dileyecek ve kabul edildiğinde zaferini taçlandırarak mevsimlerin döngüsünde hayat devam ederken o, tekrar tekrar gidecek.